Türkiye’de bedelli askerlik uygulaması, pek çok gencin gündeminde önemli bir yer tutuyor. 2019 yılından bu yana uygulanan bedelli askerlik, askere gitmekle yükümlü olan, ancak çeşitli nedenlerle bu süreci ertelemek isteyen bireyler için büyük bir kolaylık sağlıyor. Ancak, bu süreç içinde pek çok kişi, bedelli askerlik sonrasında iş hayatlarına döndüklerinde kıdem tazminatı alabilme durumlarının ne olacağı konusunda belirsizlik yaşıyor. Son günlerde istinaf mahkemesinden gelen emsal bir karar, bedelli askerlik yapanların kıdem tazminatı alıp alamayacağı konusunu yeniden gündeme taşıyan önemli bir gelişme oldu.
Her çalışanın hakları arasında yer alan kıdem tazminatı, işten ayrılan çalışanların uzun yıllar süren çalışma hayatları boyunca biriktirdiği hakların bir parçasıdır. Türkiye'de kıdem tazminatı almak için, en az bir yıl süreyle aynı işte çalışmış olma ve işten ayrılma şartlarının sağlanması gerekmektedir. Ancak bedelli askerlik yapan bireylerin işten ayrılışı, bu durumu nasıl etkiliyor? İşte bu sorunun yanıtı, son dönemdeki hukukî gelişmelerle netlik kazandı.
İstinaf mahkemesi tarafından verilen emsal karar, bedelli askerlik yapan çalışanların, bedelli askerlik sürecinin iş akitlerini sonlandırdığı kabul edilirse de, bu süre zarfında kıdem tazminatı haklarına hiçbir şekilde engel teşkil etmeyeceğini göstermektedir. Bu karar, bedelli askerlikte bulunurken işten ayrılan ve ardından yeni bir işe başlayan bireylerin kıdem tazminatı alabileceğini ortaya koyuyor. Yani bedelli askerlik yapmış olan bir kişi, eğer işten ayrılırsa, yasal hakları arasında yer alan kıdem tazminatını talep edebilecek.
İstinaf mahkemesi tarafından verilmiş olan bu emsal karar sonrası, birçok çalışanın beklediği kıdem tazminatı hakkı konusunda yeni bir yön belirlendi. Bukalemun mahkemesinin bu kararı, uygulamanın yanı sıra kamuoyunda da geniş yankı buldu. Zira, bedelli askerlik uygulaması yoluyla askerlik yükümlülüklerini yerine getiren bireyler, bu süreçte işlerine son verildiğinde kıdem tazminatlarını nasıl alacakları konusunda kaygı yaşıyorlardı. Mahkeme, bedelli askerlik sürecinin çalıştıkları iş akitlerini sonlandırmadığını vurgulayarak, bu noktada hukuki belirsizliği gidermiştir.
Gelen başka bir bilgiye göre, bu emsal karar sonrası çeşitli işverenler ve çalışan hakları savunucuları, konuyu işverenlerin ve çalışanların hakları açısından değerlendirerek, bu durumun Türkiye genelinde nasıl yankı bulduğunu araştırmaya başladılar. Uzmanlar, bedelli askerlikte bulunan bireylerin, kıdem tazminatı hakları konusunda daha da fazla bilgi sahibi olduklarını, bunun da iş hayatlarında daha özgüvenli adımlar atmalarına yardımcı olacağını belirtiyor.
Uzmanların yaptığı açıklamalar, dışarıdan bakılınca karmaşık görünen bu konuda, bedelli askerlik yapılan dönemde kıdem tazminatı almanın hukukî açıdan geçerli olduğunu düşündürüyor. Ancak, her bireyin durumu farklı olduğu için, kıdem tazminatı talep edeceklere uzman görüşü alma tavsiye ediliyor. Bu durumda olan kişilerin, iş akitlerinin feshini doğru bir şekilde gerçekleştirmeleri, tüm yasal şartları sağladıklarından emin olmaları öneriliyor.
Sonuç olarak, bedelli askerlik yapan bireylerin kıdem tazminatı alma hakları, istinaf mahkemesinin verdiği emsal karara dayanarak, hukuksal olarak güvence altına alınmış durumdadır. Bu karar, sadece hukuki değil, aynı zamanda sosyal açıdan da önemli bir gelişme olarak kayda geçmektedir. Bedelli askerlik uygulamasının getirdiği yenilikler, sonuç olarak çalışanları daha bilinçli hale getirirken, işverenler için de süreçleri daha sistematik ve hukuka uygun şekilde ilerletmelerine katkı sağlamaktadır.