Son dakika gelişmesi olarak Marmara Denizi'nde bugün, yerel saatle 14:15 sıralarında, 3,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin merkez üssü, Adalar açıkları olarak kaydedildi. Kısa süreli bir korkuya yol açan sarsıntının ardından İstanbul ve çevre illerden gelen bildirimler ise paniğin ne denli büyüdüğünü gözler önüne serdi. Uzmanlar, bölgede meydana gelen bu tür depremlerin mümkün olduğunu belirtirken, halkın can ve mal güvenliği için bazı önemli tavsiyelerde bulundular.
Boğaziçi Üniversitesi Kandili Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan açıklamalara göre, Marmara Denizi'ndeki depremin derinliği 10 kilometre olarak belirlendi. Merkez üssü Adalar açıkları olan sarsıntı, yerel halk arasında kısa süreli bir panik yarattı. Sarsıntı hissedildiği sırada bazı vatandaşların ev ve iş yerlerinden dışarı çıkarak güvenli alanlara yöneldikleri gözlemlendi. Ancak, herhangi bir can veya mal kaybı haberi gelmedi. Marmara bölgesinin sık sık farklı büyüklükteki depremlere maruz kalması, yerel halkın bu tür olaylara karşı duyarlılığını artırırken, aynı zamanda deprem sonrası alınacak önlemler üzerine düşünülmesi gerektiğine de dikkat çekiyor.
Deprem uzmanları, Marmara Denizi'nde meydana gelen bu sarsıntının, bölgenin doğal sismik aktivite süreci içerisinde değerlendirildiğini belirtiyorlar. 3,7 büyüklüğündeki depremler genellikle yıkıcı etkiler yaratmaz; ancak halkın bu tür olaylara hazırlıklı olması önemlidir. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Özener, “Marmara Bölgesi, tarihsel olarak büyük depremlere maruz kalmış bir alandır ve dolayısıyla her zaman bir deprem riski taşımaktadır. Bu nedenle, vatandaşların, deprem anında ve sonrasında ne yapacaklarını bilmeleri son derece kritik” dedi.
Uzmanlar, acil durum çantası hazırlama, düzenli olarak deprem tatbikatları yapma ve evde sağlam yapılar oluşturma konusuna dikkat çekiyor. Ayrıca, bina ve inşaat yapılarının depreme dayanıklı olup olmadığının mutlaka kontrol edilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Herkesin bilmesi gereken temel deprem güvenliği yöntemleri arasında; binalardan uzak durmak, açık alanlara yönelmek ve sarsıntı sırasında masa gibi sağlam nesnelerin altına girmek yer alıyor.
Sonuç olarak, Marmara Denizi’ndeki 3,7 büyüklüğündeki deprem, Japon Adaları ve Kuzey Amerika gibi sismik olarak aktif bölgelerde yaşanan depremlerle kıyaslandığında küçük bir sarsıntı olarak değerlendirilebilir. Ancak, İstanbul gibi büyük bir metropolde yaşamanın getirdiği sorumluluklar ve riskler, halkın ilgisini bu tür olaylara çekmeye devam edecek. Herkesin bu konuda bilinçlenmesi ve gerekli önlemleri alması, olası büyük bir felaketin etkilerinin azaltılması adına son derece önemli bir süreçtir. Fakat, yine de xx ivmeyi göz ardı etmemek ve sürekli hazırlıklı olmak, her bireyin sorumluluğudur.