Son yıllarda artan trafik kazaları ve ehliyetsiz sürücülerin yol açtığı tehlikeler, ülkemizin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Ancak, bu sorunlarla birlikte gelen yasalar ve yaptırımlar, bazı sürücüleri durdurmaya yetmiyor. Son olarak, bir ehliyetsiz sürücünün polisten kaçışı dikkatleri üzerine çekti. Bu olay, hem trafik güvenliği açısından büyük bir tehlike oluşturuyor hem de pek çok soruyu akıllara getiriyor. Sürücü, aldığı cezaları umursamadığını ve bu tür uygulamaların kendisini yıldırmayacağını belirtti. Peki, bu olayın arka planında neler var?
Ehliyetsiz araç kullanmak, Türkiye'de ciddi bir suç olarak kabul edilmektedir. Trafik Kanunu'na göre, ehliyetsiz araç kullanmanın sonuçları oldukça ağırdır. Bu durumda yakalanan sürücüler, para cezasının yanı sıra araçlarına da el konulması gibi ciddi yaptırımlarla karşılaşırlar. Örneğin, 2023 yılı itibarıyla ehliyetsiz araç kullanmanın cezası 2 bin 500 TL’ye kadar çıkabilmektedir. Ayrıca, bu durum tekrarı halinde sürücü hakkında adli işlem başlatılabilir. Ancak, yaşanan son olayda, bu cezaların sürücüyü yıldırmadığı ve aksine cesaretlendirdiği gözlemlendi. Bu tür davranışlar, sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarla da destekleniyor; birçok genç, bu durumdan cesaret alarak yasa dışı faaliyetlere yöneliyor.
Polisten kaçan sürücüler, genellikle kendi aralarında “gösteri” olarak değerlendirdikleri bu tür eylemleri sosyal medyada yaymaktan çekinmiyorlar. Olayın hemen ardından yapılan video paylaşımlarında, sürücünün yasalara karşı bir meydan okumada bulunduğunu söylemek mümkün. Sürücü, geçmişte benzer cezalar aldığını ve bu durumun kendisinde hiçbir korku yaratmadığını ifade etti. "Cezalar beni yıldırmaz, bununla yaşamayı öğrendim" diyen sürücü, polisi atlatmanın kendisine bir tür özgürlük hissi verdiğini belirtti. Bu tarz düşünceler, toplumda ciddi bir tehlike oluştururken, trafik kazalarının artmasına da zemin hazırlıyor.
Sonuç olarak, ehliyetsiz sürücülerin artışı, yalnızca trafik güvenliğini değil, aynı zamanda toplumun genel huzurunu da tehdit ediyor. Cezalar ne denli ağır olursa olsun, bu kişilerin kayıtsız kalması ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmakta. Toplumun bu duruma karşı duyarlılığını artırmak ve gerekli tedbirleri almak, hem devletin hem de bireylerin sorumluluğu olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, trafik kurallarına uymak sadece yasanın değil, aynı zamanda hayatın da temel gerekliliklerindendir. Dolayısıyla, yaşanan bu olayın, eğlence olarak görülmesinden çok daha fazlası olduğunu ve ciddi sonuçlar doğurabileceğini unutmamak gerekir.