Bir veterinere yakışmayacak bir skandal, hayvan severlerin tepkisini topladı. Sahiplendiği köpekleri evinde acımasızca parçalayan bir doktor, güvenlik güçleri tarafından tutuklandı. Olay, evdeki köpeklerin izlerini takip eden bir komşunun ihbarı sonucunda ortaya çıktı. Bu trajik olay, hayvan hakları savunucularının tepkisini çekerek kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı.
Köpeklerin kaybolduğu ihbarıyla başlayan süreç, komşuların dikkatli gözlemleriyle hız kazandı. Olayın yaşandığı bölgede yaşayan sokak hayvanları müdahale isteği dolayısıyla tarafından anında fark edildi. Bir komşunun bahçesinde bulduğu hayvan parçaları durumu oldukça ciddi bir noktaya taşıdı. Hemen yerel kolluk kuvvetlerine danışıldı. Yapılan incelemeler sonucunda, belirtilen adresin bir veteriner kliniği olduğu öğrenildi.
Başka bir hayvanseverin bireysel olarak başlattığı sosyal medya kampanyası, konunun daha fazla kişiye ulaşmasına yardımcı oldu. Restorasyonda "Köpekleri Koruyun" başlığıyla yayınlanan postlar, hastanın evine dikkat odağı haline geldi. Bu durum, hızla diğer hayvan severleri ve grupları bir araya topladı. Sonunda, duyarlı komşuların vermiş olduğu bilgiler sayesinde güvenlik görevlileri harekete geçerek doktoru gözaltına aldı.
Polisin doktorun evine yaptığı baskında, çok sayıda köpeğin kesilmiş parçaları ve kan izleri bulundu. Yaşanılan durum o kadar ağırdı ki, hayvan severler ve insan hakları savunucuları duruma kayıtsız kalmadı. Veterinerlik mesleğinin itibarını sarsan bu olay, pek çok kişinin duyduğu öfkeyi artırdı. Toplumdan gelen tepkiler artarak devam etti ve "hayvanlara şiddete son" kampanyaları başlatıldı.
Yine, köpekleri koruma görevlilerinin yaptığı basın açıklamasında, bu tür şiddet dosyalarının bir an önce ceza yasasına bağlanması gerektiği belirtildi. Türkiye'de hayvan haklarıyla ilgili mevcut yasalar oldukça yetersiz kalırken, toplumsal destekle bu durumun değişmesi için çaba gösterileceği ifade edildi. Tutuklanan doktor, önümüzdeki günlerde mahkemeye çıkarılacak. Hem hayvan severlerin, hem de toplumun bu vahşeti unutmayacağına dair yapılan açıklamalar, suça karşı bir duruş sergilemenin önemini vurguladı.
Bu olayın ardından, pek çok kişi veterinerlik mesleğine olan güvenin sarsıldığını düşünsede, konu hayvan dostlarımız adına daha iyi bir düzenin sağlanması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Veterinerlerin görevi, hayvanları korumak ve onlara sağlık hizmeti sunmak olmalıdır. Ancak böyle bir durumun yaşanması, daha fazla eğitimin ve denetimin şart olduğunu gösteriyor. Öte yandan, hayvan hakları organizasyonları, hayvanlara yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla daha fazla farkındalık yaratmak için çalışmalara hız vereceklerini duyurdular.
Sonuç olarak, hayvanlara yönelik bu tür katliamlar karşısında toplumun birlik olması gerektiği gerçeği bir kez daha anlaşılmıştır. Bu tür olaylarla bir daha karşılaşmamak için, herkesin üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmesi ve sesini yükseltmesi şart. Hayvanların da birer canlı olduğu, onlara yönelik acımasızlıkların asla kabul edilemeyeceği bilinmelidir. Unutulmamalıdır ki; herkesin birer hayvan dostu olarak eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Yalnızca insanlığı değil, tüm canlıların yaşamını değerli kılmalıyız.