Sırbistan'da son günlerde artan protesto gösterileri, ülkenin siyasi atmosferini iyiden iyiye gerginleştirmiş durumda. Özellikle, hükümet karşıtı grupların toplandığı eylemlerde polis, yasaklı bir yöntem olan sonik silah kullandı. Bu durum, hem iç kamuoyunda hem de uluslararası platformlarda büyük bir tartışma başlattı. Başkent Belgrad'da meydana gelen olay, dünya genelindeki insan hakları savunucularının dikkatini çekti ve muhalefet yetkilileri, Sırbistan hükümetinin bu tutumunu mahkemeye taşımaya hazırlanıyor.
Sırbistan’daki protesto gösterileri, yıllardır süregelen ekonomik zorluklar, yolsuzluk iddiaları ve demokratik eğilimlerin azalması gibi faktörlerin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Halk, mevcut hükümetin yönetim tarzını etkin bulmuyor ve adalet arayışını sokaklara taşıyor. Geçtiğimiz aylarda hükümetin, medya üzerindeki baskıcı politikaları ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı yasaları artırması, gösterilerin daha da büyümesine neden oldu. Protesto gösterileri, genelde barışçıl bir şekilde gerçekleşiyor olsa da, 10 Ekim 2023 tarihinde yaşanan olaylar, durumun ne kadar tehlikeli bir noktaya gelebileceğinin bir göstergesi oldu.
Göstericilerin hükümet aleyhine sloganlar attığı, çeşitli pankartlar taşıdığı bu eylem esnasında, polis, halkın toplanmasını engellemek amacıyla yasaklı bir silah kullanma kararı aldı. Bu sonik silah, insanları rahatsız edici ses dalgalarıyla etkisiz hale getirebiliyor ve sağlığına zarar verebiliyor. Halka bu tarz bir müdahalenin şiddet olarak değerlendirilmesi, insan hakları ihlali olarak kayıtlara geçti.
Yaşanan müdahale sonrasında muhalefet liderleri, durumu kınayarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruda bulunacaklarını duyurdu. Sırbistan’ın temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği iddialarıyla dava süreci başlatılacağı belirtildi. Yapılan basın açıklamalarında, Sırbistan’ın uluslararası sözleşmelere karşı geldiği ve polis şiddetinin ülke için bir utanç kaynağı olduğu ifade edildi. Ayrıca, muhalefet kanadından gelen açıklamalarda, ülkenin demokratik yapısının tehlikede olduğu vurgulandı.
Protestoların önümüzdeki günlerde de devam etmesi bekleniyor. Toplumda büyük yankı uyandıran bu durum, hükümetin tepkisini ne yönde etkileyeceği merak konusu. Sırbistan kamuoyu, hükümetin yanıtını beklerken, muhalefet de destek bulmak için çalışmalarına hız verdi. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, protestocuların haklılığını destekleyen bir kampanya yürütülüyor.
Bu olaylar, Sırbistan’ın yalnızca iç dinamiklerini değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerini de etkileyebilir. Özellikle Avrupa Birliği ile ilişkiler, insan hakları ihlalleri konusunda dikkatli bir izleme altında. Sırbistan’ın, Avrupa entegrasyonu hedefleri doğrultusunda bu tür ihlallerin önüne geçmesi bekleniyor. Gelecek günlerde, AİHM’den gelecek cevaplar, Sırbistan’ın siyasi geleceği açısından kritik bir rol oynayabilir.
Sonuç olarak, Sırbistan'daki son olaylar, hem iç dinamiklerdeki gerginliği artırmış hem de uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Yerel halk, adalet ve demokrasi talebinde bulunurken, muhalefet ise bu durumu yasal zemine taşımak için harekete geçti. Ülkede yaşanan bu olaylar, sadece Sırbistan’ın geleceğini değil, aynı zamanda bölgesel istikrarı da etkileyebilir.