Her yıl Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, davul sesi sokakları şenlendirir ve hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelir. Ancak bu yıl İzmir’deki bir mahallede, şehirdeki tüm dikkatleri üzerine çeken minik bir yetenek ortaya çıktı. Kendisinin en küçük Ramazan davulcusu olduğu iddasıyla yola çıkan 6 yaşındaki Ali Can, hem yaşının beklenmedik yetenekleriyle hem de sevimliliğiyle mahalle sakinlerinin gönlünde taht kurmayı başardı.
Ali Can, her akşam iftar sonrası elinde küçük bir davul ile sokaklara çıkarak mahalle sakinlerine Ramazan'ın coşkusunu yaşatıyor. Ailesi, oğullarının bu özel dönemde bir geleneği sürdürmesinin önemini vurgularken, Ali Can’a destek veriyor. Ali Can, "Ramazan’da davul çalmak çok eğlenceli. Herkesin yüzü gülüyor, ben de mutlu oluyorum," diyerek bu geleneği devam ettirmenin kendisi için bir onur olduğunu belirtiyor. Ailesi, Ali Can'ın bu minik eylemiyle sadece Ramazan ruhunu yaymadığını, aynı zamanda mahalledeki dayanışma ve birlik duygusunu pekiştirdiğini ifade ediyor.
Ali Can’ın Davul sesi, sadece mahalleye neşe katmakla kalmıyor, aynı zamanda komşular arasında bir bağ oluşturuyor. Mahalleli, Ali Can’a teşekkür etmek için sık sık küçük ikramlarda bulunuyor; bu durum, çocuk için bir moral kaynağı oluyor. "Artık evimizdeki Ramazan ruhunu Ali Can ile beraber yaşıyoruz. Onun çaldığı davul, akşamları daha da keyifli hale getiriyor," diyen bir komşu, Ali Can’ın mahalledeki herkes için ne kadar değerli olduğunu dile getiriyor.
Ali Can, sadece bir çocuk değil, aynı zamanda tüm mahallelinin sevgilisi haline gelmiş durumda. Minik yaşına rağmen, sahada büyük bir azim ve kararlılıkla görevini yerine getiriyor. Davulunu çalarken gösterdiği performans, hem yaşlıların hem de gençlerin takdirini topluyor. Davulun ritmiyle birlikte, Ali Can’ın neşesi tüm sokakta yankılanıyor. Bu sıcak atmosfer, Ramazan'ın sadece bir ay değil, bir birlikteliğin sembolü olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Ali Can'ın hikayesi, Türkiye'nin dört bir yanında Ramazan kültürünün nasıl yaşatıldığını gözler önüne seriyor. Onun gibi çocukların Ramazan davulcusu olması, bu kültürel mirası devam ettirmekte önemli bir rol oynuyor. Çocukların bu gelenekteki yerleri, sadece eğlenceden ibaret değil, aynı zamanda toplumun bağlarını güçlendiren bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Ali Can’ın davulculuğu nedense herkesin kalbinde ayrı bir yer edindi. Gözlerinde pırıl pırıl bir heyecanla sorduğu "Daha fazla insan benim için davul çalar mı?" sorusu ise, onun bu işi ne kadar sevdiğinin bir göstergesi. Ali Can’ın özverili çalışmaları ve sokaktaki etkinliği, onun için yalnızca bir eğlence değil, aynı zamanda bir meslek olarak görülüyor. Ramazan boyunca performanslarını sürdürmek isteyen Ali Can, aynı zamanda ileride daha büyük sahnelerde yer almayı da hayal ediyor.
Özetle, Ali Can’ın büyüleyici hikayesi, sadece bir Ramazan geleneğine olan bağlılığı değil, aynı zamanda kültürel mirasın nasıl gelecek nesillere aktarılabileceğinin mükemmel bir örneği. Minik davulcu, hem eğlence kaynağı olmakta hem de insanları bir araya getirmekte büyük bir rol oynuyor. Onun yaşına ve tecrübesine bakılmaksızın, mahallede yarattığı etki oldukça büyük. Ramazan geleneğini yaşatan Ali Can, İzmir’de ve Türkiye’de belleklerde silinmez bir iz bırakıyor.